ZAMANI DOĞRU KULLANABİLİYOR MUYUZ?

Gün içinde nelere vakit ayırabiliyoruz, nelere ayıramıyoruz? Sosyal ve biyolojik zamanlamamızı doğru yönetebiliyor muyuz?
Eğer bütün bu sorulara evet cevabı veriyorsanız, gerçekten hayatını dengelemeyi başaran az sayıda insandan birisiniz demektir. Bugün artık birbirinden ayrı iki dünya kalmadı. Hepimiz işle-özel hayatlarımızın iç içe geçtiği tek bir hayat yaşıyoruz. Kiminin hayatında çok iş var, kimininkinde daha az, akıllı telefonların elimizden düşmediği bir dünyada iş-özel hayat dengesi kurmak zor.

Kadınlar için bu daha çok zor. Toplumsal roller kadını ev ve çocuklardan sorumlu tutar. Erkekler için başarı genelde iyi bir iş sahibi olmak demektir; ama kadınlar için başarı hem iyi bir aile hayatına hem de iyi bir iş hayatına sahip olmak demektir. Erkekler için bile zor olan iş-özel hayat karışımı, kadınlar için çok daha zordur. İşin içine çocuklar da girince bu zorluğun derecesi katlanarak artar. İş-özel hayat dengesini kurmak için iş birlikleri kurmak gerekir.

Bazı işler insanın özel hayatını neredeyse yok edecek kadar talep kârdır. Bazıları pazar gününü birkaç saat ailesiyle birlikte olmaktan tatmin olurken, bazıları işlerini bahane ederek evden uzaklaşmayı tercih ederken, bazıları da evde zaman geçirmekten mutlu olurlar. Herkesin kendine göre bir denge anlayışı vardır. Herkes dengeli bir hayat yaşamak istediğini söylese de dengeli bir hayat yaşamak gerçekten zordur. Çaba ister; aile ve arkadaşlarla kaliteli zaman geçirmek, iyi uyumak, iyi beslenmek, spor yapmak, dinlenmek ve toplum için faydalı işler yapmak… Bunları hakkıyla yapmak hiç de kolay değil, hayat o kadar hızlı ve o kadar yoğun ki bunların hepsine yetişmek için gerçekten yüksek düzeyde bir farkındalık, ne istediğini bilmek, seçici olmak ve zamanı doğru kullanma konusunda kararlı olmak gerekir. Bütün bunları başarabiliyorsak dengeli bir hayat yaşıyoruz demektir. Bu konuda uzun uzun yazmak isterdim; ama ilk makalem için bu kadarı yeter diye düşünüyorum. Sağlıcakla kalın…