TİROİT HASTALIKLARI KALBİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalından Doç. Dr. İskender Ekinci, 2008 yılından beri 25 Mayıs günü olarak belirlenen Dünya Tiroit Günü’nde tiroit hastalıklarına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için çeşitli açıklamalarda bulundu.
Tiroit bezinin boynun ön tarafında yerleşik olduğunu ve tiroit hormonlarının burada sentezlenip depolandığını ve gerekli durumlarda buradan kana salındığını belirten Dr. Ekinci; sözlerine şöyle devam etti: “Tiroit hormonu çocukluk çağından itibaren büyüme-gelişme ve özellikle beyin gelişimi için çok önemlidir. Tiroit hormonları metabolizmayı düzenler ve başta kalp, beyin, bağırsaklar, karaciğer ve kemik olmak üzere pek çok organı etkiler.”

TİROİT HASTALIKLARI HAYAT KALİTESİNİ BOZUYOR

Tiroit bezinde pek çok hastalık tablosunun ortaya çıkabileceğini ve bu hastalıkların kadınlarda daha sık görüldüğünü belirten Dr. Ekinci, en sık görülen bazı tiroit hastalıkları hakkında bilgilendirmelerde bulundu: “Hipotiroidi, kabaca tiroit bezinin az çalışması ve tiroit hormon düzeyinin düşük olması durumudur. Bu hastalarda metabolizma yavaşlar ve halsizlik, yorgunluk, cilt kuruluğu, kolay üşüme, kabızlık, saçlarda dökülme, kilo alma ve kilo vermekte zorlanma, unutkanlık, konsantrasyonda azalma, iştahsızlık, yaygın kas ağrıları, adet düzensizliği ve depresyon görülebilir. Bu tablonun bilinen en sık sebebi ise haşhimoto hastalığıdır.” Dr. Ekinci buna ek olarak hipotiroidinin sıklığı gün geçtikçe artan ve özellikle ülkemizde ciddi bir sorun haline gelen obeziteye de neden olabileceğini ve özellikle kilo vermekte zorlanan bireylerin tiroit testlerine baktırması gerektiğini ifade etti.

Tiroit hormon düzeyinin yüksek olduğu hipertiroidi hastalarında metabolizmanın hızlandığını belirten Dr. Ekinci, bu hastalarda çarpıntı, kilo kaybı, sinirlilik, ellerde titreme, aşırı terleme, ishal, adet düzensizliği ve kemik erimesi gibi şikayetlerin olabileceğini belirtti. Halk tarafından en sık bilinen tiroit hastalıklarından biri olan guatrın tiroit bezinin büyümesi olduğunu ve bu hastalarda tiroit hormon düzeylerinin normal, düşük veya yüksek olabileceğini belirten Ekinci, sözlerine tiroit bezinde kanser, nodül ve enfeksiyon gibi hastalıkların da olabileceğini ifade ederek devam etti.

TANISI KOLAY VE TEDAVİSİ MÜMKÜN

Tiroit hastalıklarının tanısının tiroit hormon düzeyleri, ultrason, sintigrafi ve bazı vakalarda da biyopsi aracılığıyla konulabildiğini belirten Ekinci, bu hastalardaki tedavi seçeneklerinin ilaç tedavisi, atom tedavisi dediğimiz radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi tedaviler olduğunu söyledi. Doç. Dr. İskender Ekinci sözlerine son verirken tiroit bezi hastalıklarının hastaların hayat kalitesini belirgin şekilde bozduğunu ve başta kalp hastalıkları olmak üzere pek çok hastalığın seyrini olumsuz etkilediğini ama bu hastalıkların tedavi ile kontrol altına alınabildiğini belirtti.