Bankaların kredi kartı taksit sayısını azaltma yoluna gitmesi hem beyaz eşya satıcıları hem de vatandaşı mağdur ediyor.
Taksitlendirme sayısında yapılan yeni değişiklikle birlikte, maksimum taksit sayısı 12’den 3’e düşürüldü. Bu karar, hem bireysel hem de kurumsal kredi kartları için geçerli.
Kredi kartı taksit sayılarının azaltılması, taksit imkanının kaldırılması, kredi komisyon oranlarının yükseltilmesi gibi uygulamaların giderek daha da sıkılaştırılacağı endişesi ile kısa vadede tüketicilerin “panik alışveriş” yapmasına ve enflasyonun tetiklenmesine neden olabiliyor.
Beyaz eşyaların 9 taksit limitinin 3’e düşürülmesi hem kendilerine hem de tüketici olumsuz yansıması olduğunu belirten beyaz eşya satıcıları, taksit sayısının düşürülmesiyle işlerinin neredeyse yüzde 50 düştüğünü söyledi.
Taksit sayısının düşürülmesiyle bankalara ve fabrikalara gebe kaldıklarını ifade eden beyaz eşya satıcıları, yetkililerden taksit sayısının en kısa sürede ya eski haline getirmelerini ya da yeni bir düzenleme yapmalarını istedi.
“Taksit sayısının düşürülmesi hem vatandaşı hem de bizi mağdur ediyor”
Taksitlendirme sayısının düşürülmesiyle beyaz eşya sektörünü durma noktasına getirdiğini belirten beyaz eşya satıcısı Mansur Zariç, “Taksitlendirme ile ilgili sorunumuz var. Taksit sayılarının düşmesi bizler için de karşı taraf içinde sıkıntı oluşturdu. Çünkü kişilerin alım gücünü etkiliyor. Daha önceleri bir müşteriye 3 taksit verdiğimizde bankalarda artı 4-5-6 ya da 7 verebiliyordu. Bu da tüketiciye 9-10 ay olarak yansıyordu ve vatandaşa kolaylık oluyordu. Şimdi ise tam tersi olmuş. Biz iki veya üç taksitin üzerine çıkamadığımız için vatandaş ödemede sıkıntı yaşıyor ve ihtiyacı olan ürünü alamıyor.” ifadelerini kullandı.
“Taksit sayısı artırılmazsa işlerimiz yüzde 50 düşecek”
Yeni taksitlendirme sistemiyle beraber şirketlerden alacaklı durumuna düştüklerini ve nakit para sıkıntısı içerinde girdiklerini ifade eden Zariç, “Sebebi ise düşük taksitlendirmeden dolayı kendi post makinelerimizi kullanamadığımızdan kaynaklanıyor. Firmaların taksitlendirme sayısı daha iyi olduğundan bu sefer ödemeyi direk firmaya yapıyoruz ve bu şekilde elimize gelmesi gereken para doğrudan şirketlere gidiyor. Bu şekilde ürün aldığımız şirketlere ve bankalara mahkûm kalıyoruz. Şayet bankalar taksit sayısındaki kısıtlamaları sürdürürlerse, ticaretimiz en az yüzde 50’nin altına düşecektir. Yetkililerden talebimiz beyaz eşya alımlarında taksitlendirme sayısının eskisi gibi tekrar düzene koymalarıdır.” şeklinde konuştu.
“Müşterilerimiz ihtiyacı olan ürünü alamıyor”
Taksit kısıtlamasının işlerini ciddi anlamda olumsuz etkilediğini ifade eden bir diğer beyaz eşya satıcısı Yusuf Güneş, “Daha önce sattığımız ürünlerin adet sayısı fazlayken şu anda bayağı düştü. Taksitlerin düşürülmesinden kaynaklı olarak müşterilerimiz alacağı ürünü istese de alamıyor. Çünkü fiyatların yüksek olmasından dolayı ve taksit sayısının düşürülmesi ile beraber nakit ödeme güçlerinin olmadığından dolayı ciddi anlamda etkilendik. Bugün bir memur maaşı belli ve buzdolabının maliyeti de 40-50 bin civarındadır. Şu anda bütün kartların taksit sayısı üç ile sınırlandırıldığı için bir buzdolabının taksiti bir memur maaşının üçte birine denk geliyor ve geride kalan kısmıyla kirasını mı ödeyecek, ihtiyaçlarını mı karşılayacak?” diye sordu.
“Bu şekilde bankalara gebe kaldık”
Günümüzde enflasyonun durumu çok sıkıntılı olmasından dolayı vatandaşın taksit imkânlarının sınırlandırılmasının büyük sorun oluşturduğunu belirten Güneş, “Kendimiz taksit yapmak istediğimizde ise o para 5 ay sonra hesabımıza aktarılıyor. Bu da bizi enflasyona karşı ezdiriyor. Daha önce karımız 10 iken bu durumda 3’e düşüyor. Bu şekilde bankalara gebe kaldık. Kimsede nakit para olmadığı için kart kullanmaya yöneliyor ama taksit sayısı düşük olduğu için sıkıntı yaşıyoruz. Mağazaya gelen vatandaşa üç taksit dediğimizde arkasına bakmadan kaçıyor. Yetkililerden talebimiz taksit sayısını eskisi gibi artırmalarıdır. Böyle olursa piyasa hareketlenir. Piyasa canlanırsa, ticaretimizde artacaktır.” diye konuştu.