KARA BULUTLU MAVİLİKLER

Yayınlama: 12.09.2024
A+
A-

Ağaçların dallarında sallanan yaprakların hışırtıları arasında kuş ötüşleri, tek başına yaşayan bir insan edasında umursamaz tavırlarıyla yıldızları seyreden gözler, aklının alamayacağı hayalleri gerçekmiş gibi yaşayan, olmasa bile umudunu kaybetmeyen ve her gün gelecek günde yaşanacak güzellikleri düşünen, ardından hayal kırıklığı olmasına rağmen her gün tekrarlayan divane bedenin yaşam sevinci kadar güzeldi hayat.

 

Bulutlar yağmurla, baharlar çiçeklerle, canlılar suyla, akılla mantık faydayla, kalp sevgiyle var olur.

Advert

 

Var olmak nedir peki?

 

Fiziken var olup ruhen, vicdanen, aklen var olmamak, var olmak mı?

 

Yanında zannettiğin ne kadar dost varsa en ufak bir zorlukta arkasını dönüp gitmesine sevinmek, uzak zannettiğin dostun kalben yanında olduğunu hissettirmesine ferahlamak ve her gün elimizden kayıp gitmesine mani olamadığımız onlarca değerin eksikliğine üzülmek kadar karmaşık duyguları yaşatan günümüz dünyasında, her kelime harf harf dökülüyor alın yazılarımızın sayfalarından. Siliniyor cümle cümle yaşantılardan. Tekrar yazacak kalem bulamaz olduk ve senaryomuz boş sayfalar. Bunca güzellik varken güzelliği göremez oldu gözler. Bunca güzel duygular varken hissedemez oldu kalpler. Etraf örneklerle dolu iken kendimiz tecrübe edinmek istedik her ne varsa.

 

***

 

Dağın arkası koca bir buz. Ne güneş eritebilir ne de içten yakılan ateş. Cancağızım dediğin gözlerin tebessüme hasret, can dediğin dillerin sevgi sözcüklerine uzak. Gülüşlerin unutulduğu yüzlerin acımtırak kahkahaları ve kelimelerin cümle olamama telaşı arasında sinirle çevrilen boş sayfalara ayraç olan dostluk mesajları. Takvim yaprakları gibi bir göz gezdirilip soba da yakılan hayallerin küle dönmüş yarınlarına ve hayatını adadığın biricik evladının yuvadan uçup elinden kayıp gidişi kadar dokunaklı olmamıştı dans müzikleri.

 

Deniz kenarlarında kayaların ıslak üzerlerine oturup içinde ki hüzünleri, kelimeler yetmezmiş gibi gözlerinle denize atmak nasıl bir duygu bilir misin?

 

Gözlerinden damla damla süzülen anıların kördüğüm ettiği ruhunu açacak güleç bir yüz bulmak ister biçareler. Çaresiz denilen her şeyin aslında yalnızlıktan başına geldiğini anlayamayan yapayalnız bedenlerin sevgiyle sarılmaya hasret kollarında kim ölmek ister ki şimdi?

 

Bak şimdi yağmur yağmayan toprağa çiçek düşmez. Gözyaşı dökmeyen kalbe de sevgi düşmez. Karlar altında kalan çocukluğun, buzu çözülemeyen yarınlarına bırakılan tek şey soğuk bir hayat. Ve ısınmayan hatta ısıtılmayan bir hayatın geleceğe bırakacağı anı sadece ve sadece acı olur.

 

***

 

Gözler uykuya hasret.

Saçlar dağınık.

Çürümeye yüz tutmuş bir bankın kenarına hafiften dokundu sağlam mı diye. Sonrasında yüzünü kara bulutların dolaştığı maviliklere çevirdi.

Kim bilir kimleri yollamıştı sonsuzluğa?

Kimlerin ruhunu arıyordu gözleri?

Kimleri bekliyordu ansızın çıkıp gelsin diye?

Her an arşı titreten yıldırımlar hangi anıları hatırlatıyordu, şimşekler kime kızmıştı da güz gelmeden karanlığa gömdü aydın gelecekleri.

 

Bir melek çıkıp gelse de getirse birkaç dakikalığına sevdiklerini.

 

Ellerinde eski tarihlere ait gazete parçaları. Üçüncü sayfalar da kaybolan düşlerini aramak istedi. Ama hep vurulan yarınlar gördü. Yok olan gelecek ve yarım kalan hayatlar. Geride bırakılan tek parça anı ise birer birer döküldü cancağızımın hayat ağacının kırık dallarında sallanan solgun yapraklarından.

 

Birkaç adım sonra yaklaşacaktı uzaklaşmış hayallerin geride bıraktığı kırıntılara. Öyle hissetmişti.

 

Tebeşirle kayaların üstlerine yazdığı her dilek, yağmur damlalarıyla bir bir silindi umutlarından. Hava bozdu ve her yer toz bulutu.

 

***

 

Bir türkünün sözleri çınlıyor kulaklarım da. (Yollar seni Gide Gide usandım.

Ayağıma diken battı gül sandım.)

 

Gide gide bitmeyen yarınlar ve gelmeyen güzel günler. Yolda gördüğün dostlar ise diken olup battı bedenine.

 

Ne yol bitti ne de batan dikenler.

Mehmet Sebih Altun

msebihaltun@gmail.com

Yazarın Son Yazıları
10.12.2023
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.