Batman’da, Filistin’deki İslami direniş hareketlerine destek, siyonist işgal rejiminin saldırılarını lanetlemek amacıyla kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
Batman’daki sivil toplum kuruluşları öncülüğünde bir araya gelen binlerce Batmanlı, Filistin’deki İslami direnişe destek amacıyla düzenlenen basın açıklamasında, bir kez daha direnişin kahramanlarını destekledi, işgal rejiminin katliam ve soykırımını ise tel’in etti.
Atatürk Parkında düzenlenen basın açıklamasına; siyasi parti ve STK temsilcileri, alimler, kanaat önderleri ve vatandaşlar katıldı.
Sık sık tekbir getirilen basın açıklamasında, siyonist işgal rejimi aleyhinde sloganlar atıldı.
“Kudüs mücadelesi Müslümanların ortak mücadelesidir”
Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklamasından önce bir kısa bir konuşma yapan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, Kudüs davasının bütün Müslümanların ortak davası olduğunu belirterek,
“Kudüs mücadelesi Müslümanların ortak mücadelesidir. Kudüs’ü özgürleştirmek bütün Müslümanların ortak ve birinci vazifesidir. Bundan dolayı Filistin’de canları pahasına büyük bedeller ödeyerek cihad eden ve şehadete koşan kardeşlerimizle beraber olduğumuzu haykırmak için meydanlarda toplanıyoruz. Tabi bu mücadele uzun soluklu bir mücadeledir.” dedi.
“Kudüs’ün üzerindeki prangalar kırılıncaya kadar mücadelemize devam etmeliyiz”
Dünyanın Filistin’de katliamları seyrettiğini vurgulayan Altun, “Filistinli kardeşlerimiz diğer direniş cepheleriyle birlikte büyük bir mücadele sergilemektedirler. Elbette acılarımız çok büyüktür. Ama hiçbir özgürlüğün asla bedelsiz olmayacağına da inanıyoruz. Şu gözleri kör, kulakları sağır, vicdanı ölmüş dünyanın seyretmesiyle meydana gelen bu soykırımlara bizlerin sessiz kalması akidevi bir soruna dönüşeceğinden de haberdarız. O yüzden bizler bu siyonist barbarın bütün damarlarını kesmek ve Müslümanlar muzaffer oluncaya ve Kudüs’ün üzerindeki prangalar kırılıncaya kadar mücadelemize canlı bir şekilde devam etmeliyiz. Kudüs’ü ve Müslümanları, oradaki direnişi asla sahipsiz bırakmamalıyız. Çünkü bizler kardeşsek, kardeş kardeşin yardımına koşmalıdır, onu zalimin pençesine ve zulmüne terk etmemelidir.” diye konuştu.
Ardından STK’lar adına basın açıklamasını okuyan Ramazan Çelikal, bir yılı aşkın bir süredir soykırım altında inleyen Gazze’den her sabah vahşet düzeyi artmış yeni katliam haberleriyle uyandıklarını söyledi.
“Siyonistler, İslam ülkelerinin liderlerinin acziyet ve sessizliğinden güç alıyor”
Şer güçlerin taşeronu siyonist işgal rejiminin, pervasızlığını Lübnan’a, oradan da Yemen’e taşıyarak niyetinin sadece Gazze olmadığını aşikar ettiğini belirten Çelikal, “Bir yıldır ülkeler, uluslararası kurumlar, kınama yarışına girerek, soyut, cılız, anlamsız açıklamalarda bulundular. Bu açıklamaların hiçbir somut karşılığı olmadı. Dünyanın gözleri önünde bu vahşet yaşanırken, İslam ülkelerinin liderlerinin acziyet ve sessizliğinden güç alan siyonist israil rejiminin katliamlarının mevcut şartlar altında durmayacağı aşikârdır.” dedi.
“HAMAS ile aynı fikirdeyiz”
Açıklamasının devamında Çelikal, “Tam üç gün önce HAMAS ümmete seslenerek İslam dünyasından şunları istedi; ‘Ümmetin başındaki yöneticilerin ve partilerin sadece durumun vahametini bildiren haber diliyle konuşmak, kınama ve hoşnutsuzluk açıklamaları yapmakla yetinmesi artık kabul edilemez. İsrail bu tavrı asla önemsemiyor, bu tavır işgalciye karşı bir caydırıcılık oluşturmuyor ve peş peşe işlediği suçları durdurmuyor. Arap ve Müslüman ülke liderlerinden iş işten geçmeden davamızın haklılığı ve halkımızın meşru hak talepleri, ortaya koyduğu fedakarlıklar, çektiği acılar karşısında uygun düşecek tarihi bir karar almalarını istiyoruz. İşgalci ile normalleşen devletlerin acilen tüm ilişkilerini kesmesini istiyoruz. Arap ve İslam aleminin tüm güçlerini siyonist düşmana karşı kapsamlı bir çarpışmaya girmeye, Gazze ve Lübnan direnişini destekleyip bu halkların yalnız olmadığı mesajını işgale iletmeye çağırıyoruz.’ Evet, biz de onlarla aynı fikirdeyiz.” diye konuştu.
“Netanyahu’nun anlayacağı tek dil güçtür”
Gazze ve Lübnan’da soykırım ateşi yakan siyonizmin üzerine beton dökülmedikçe siyonist canilerin durmayacağını vurgulayan Çelikal, “Söz konusu ateş İslam coğrafyasının tamamına yayılacaktır. Gazze soykırımının henüz başında ‘Yeşaya Kehaneti’nden bahseden Netanyahu’nun anlayacağı tek dil güçtür, direniştir. Arzı Mev’ud Bakanlığı kurmak suretiyle İslam beldelerine göz diken israil rejiminin anlayacağı tek dil güçtür. Bunun için başta kendi ülkemizin yöneticileri olmak üzere tüm İslam ülkelerinin liderlerinden bir an evvel israil rejimine karşı harekete geçmelerini istiyoruz.” dedi.
“Ülkemizden israil rejimine petrol gitmesini istemiyoruz”
“Bizler ülkemizden israil rejimine petrol gitmesini istemiyoruz” diyen Çelikal, “Yapılan anlaşmalar ne olursa olsun, insan hakları ihlalleri ve apaçık bir soykırım olduğundan, akışın kesilmesini istiyoruz. İspanya’da olduğu gibi ülkemizde fuarlarda israilli şirketleri görmek istemiyoruz. İstanbul’dan, Mersin’den, Ambarlı’dan, Mardaş’tan, israilli şirketlerce Filistin adı altında israile gemi gitmesini istemiyoruz. Caddelerimizde israil menşeli tırlar görmek istemiyoruz. Ülkemizden kalkamayan vicdan gemisinin, israile giden ticaret gemileri ile aynı limanda olmasını istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de israil büyükelçiliğini görmek istemiyoruz”
Açıklamasının sonunda Çelikal, şunları kaydetti: “Ülkemizden taşınan kan ve gözyaşı damlalarını taşıyan ticarete ve gemilere karşı eylem yapan vicdanlı Müslümanlara uygulanan muameleyi kınıyoruz. Ülkemizin başkentinde israil büyükelçiliğini görmek istemiyoruz. Artık yeter diyoruz. Şartların değişmesi gerekiyor ve bunun kınamalarla olmayacağı anlaşılmıştır. Siyonist rejimin anlayacağı şekilde somut, net, kararlı ve izzetli yeni adımlar bekliyoruz. Allah için ayağa kalkın.”
Basın açıklaması, yapılan duanın ardından son buldu. (İLKHA)