Suç şebekesi yedi yıla yakındır 2024 nüfus sayımına göre yaklaşık 16 milyonluk İstanbul gibi dünyanın başşehrine, yalan ve algı yönetimleriyle musallat olan terör-rüşvet örgütü; İstanbullunun kanını emmektedir. Fakir fukaranın, yetim ve gurabanın ahı ve feryadu-figanı dergâhı ilahide kabul görmüş ve arzdan arza adalet tecelli olmuştur. Şanlı Peygamberimiz, “Mazlumun bedduasını almaktan kork. Zira Allah’la bu beddua arasında perde mevcut değildir.”(Buhari, Müslim) “Mazlumun duası makbuldür, günahkâr bile olsa, zira onun günahı kendisini ilgilendirir.”(Ahmed) demiştir.
Birkaç gündür İstanbul’da dokuz şiddetinde İmamoğlu ve suç şebekesinin depremi yaşanıyor! Kendilerini la-yüs-el ve masun (dokunulmaz) kabul eden bir şebeke ile karşı karşıyayız. Kent uzlaşısı adı altında ne kadar suçlu ve terör ile iltisaklı adam varsa şebekeye dahil edilmiş, kimini encümen kimisini önemli görevlere getirerek İstanbul’da terör estirilmiştir. Verilen hiçbir söz yerine getirilmemiş, taş üstüne taş konulmadan yalan ve algı yönetimleriyle iş başına gelerek milletin aklı ile alay edilmiştir.
Menfaat şebekesi, kendi aralarındaki menfaat sürtüşmesi ve adaletsizce elde edilen pastayı adaletsizce dağıtım sonucu menfaat elde etmeyenler tarafından şikâyet edildikten sonra suçlar ortaya çıkınca da işi mecrasından sapıtarak, siyaset cambazlığı ile mevcut hükümeti sivil darbe ile suçlayarak, en yetkili ağızla sokak çağrısı yapılıp mağduru oynamaktadırlar. Suçunuzu aklamak için sokaklarda hak aramakla elde edemezsiniz, bu iş mahkeme salonunda hal edilir. Bu işi kendiniz yaptınız ve kusurunuz yüzünden mahkûm oldunuz, neden ağlıyor ve feryat ediyorsunuz? Einstein’nin dediği gibi, “Sorunlar, onları yaratanların mantığı ile çözülmez.”
Menfaatiniz, rüşvetiniz ve dahi terörünüz için insanları ve bilhassa gençliğinin baharında ve zar zor üniversitesini kazanıp geleceğini teminat altına almak isteyen üniversite öğrencilerini terörize etmek ne demek? Bu gençlerin niyetinden şüphem yok çünkü siz bu melanetliklerinizi hürriyet, özgürlük ve demokrasi boyası ile boyatarak onları sokağa döktürüyor ve kandırıyorsunuz. Bilmez misiniz ki, kurt puslu havayı sever ve avını bu şekilde avlar, terör örgütleri pusuda bekler ve bu zavallı gençleri terörize ediyor, sonra da aradan sıvışıp bu gençlerin geleceğini harap ediyorlar.
Yazık değil mi bu millete ve cennet vatana? Komşularınızın hali size bir ders vermiyor mu? Allah için siz insanımızdan ne istersiniz? Kürdü terörize edip Türk’e karşı kışkırtan da sizsiniz, Zilan deresi mağdurları da sizin eseriniz, Dersim olaylarının arkasında da sizler varsınız! Dünyanın başına bela olmuş melanet Yahudilerin Türkiye distribütörlüğünü siz mi aldınız merak ediyorum, işiniz hep fitne mi olacak bu cennet vatanda?
Uğur Mumcu, “Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken de hep Atatürk maskesi taktılar.” diyordu. Uğur Mumcu’nun söylediklerinin muhatabı sizsiniz ey CHP’liler! Şimdi de utanmadan sıkılmadan Atatatürk’ü rüşvetinize ve terörünüze alet mi edeceksiniz? Vallahi yapmadığınız şey değildir! Sizlerden kurtulmanın tek çaresi var o da size benzememektir. Sizin bu inançlı milletle derdiniz vardır. “Ben sana ne zarar veriyorum? Diye sordu masaldaki ateş böceği, kendini yutmak isteyen kurbağaya. Kurbağa ise ona, parlıyorsun ve ışığın beni rahatsız ediyor!” demişti.
Yok öyle üç kuruşa beş köfte, atını alan Üsküdar’ı geçti. Kafese kısıldınız hem de savunduğunuz ve değiştirmek istemediğiniz 82 anayasası ile yargılanacak ve 28 şubatta selama tutturduğunuz savcı ve hakimlerle! Bu sefer on yılda bir imdadınıza yetişen Amerika ve askeriyeden de yardım alamayacaksınız. Hani hukuk herkes içindi? Hz. Ali Efendimiz ve bir Yahudi Hz. Aliye ait olan zırh için aynı safta Kadı Şurayh tarafından yan yana ve aynı hizada yargılandılar. Hz. Ali ben Allah’ın kılıcıyım, ben Peygamberin damadıyım ve ben ilk Müslümanlardanım dememişti.
Buyurun doldurun suçlandığınız terör ve rüşvet şebekesinin altını ve kurtulun. İstanbullulara, ben terör de estiririm rüşvette alırım ve kimse bana dokunamaz devri kapandı! Siz neyinize güveniyorsunuz? İstanbul’u müstemlekeden kurtaranlar, beğenmediğiniz, göbeğini kaşıyan, elbisesi tezek kokan, ama vatanı, bayrağı ve ezanı için varlığını ve canını feda etmekten çekinmeyenlerdi, fakat kaymağı hep sizin zihniyet yemiştir.
Daha dündü Saraçhanedeki konuşmasında Bayan İmamoğlu; Rahmetli Kadir Topbaş’ın projesi olan öğrenci ve fakirlere bedava olması kaydıyla, kent lokantası projesini devreye sokarak kendisine malzeme yapan bay İmamoğlu’nun balye balye, kule kule paralarını örtbas etmek için yine fakir halkı küçümseyerek “kent lokantalarında emekli ve fakirlerin (midesi) et gördü” diyerek aynı eda ile fakir fukarayı küçümseyerek sitem ediyordu.
Babanızın nüfuzunu ve bilmem kimlerin yardımı ile sahte diploma alarak ve Bizans oyunlarıyla vazifelere gelebilirsiniz, ancak ot ebediyen taş tarafından ezilmeye mahkûm değildir, illaki kenarlardan dışarıya yol bulur ve çıkacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine üç buçuk yıl gibi zaman kala adaylığınızı diretmenin ve esir aldığınız CHP delegasyonu ve yönetiminin ve de çapsız genel başkanına dayatmanın altında suçluluğunuz yatmakta olduğunu bilmeyen mi kaldı.
Bunu CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halk TV’de İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarından daha önce haberdar olduklarını ve İmamoğlu’nun bu soruşturmalardan kurtulması için Cumhurbaşkanlığı adaylığı ön seçimini tasarladıklarını itiraf etmedi mi? Mızrak çuvala sığmıyor artık! CHP oturup kalkıp Türkiye Cumhuriyeti Savcı ve Hakimlerine dua etmesi gerekir. Zira İmamoğlu ve ekibinden kurtulacaktır. CHP’ye yeni bir kan lazım eski kandan eser kalmayıncaya ve bu kan çeşitli laboratuvarlardan geçip ve zararlı maddelerden temizleninceye dek!
Özgür Özel, İmamoğlu’ndan ümidini kesmeli ki olağanüstü kurultay kararını İstanbul’da açıkladı. Ve “Tüzüğümüzün genel başkan sıfatıyla bana verdiği yetkiye dayanarak, 15 gün sonra olağanüstü kurultay kararı aldığımızı ilan ediyoruz” dedi. Kurultay tarihi olarak 6 Nisan’ı işaret eden Özel, Çankaya İlçe
Seçim Kurulu’na başvurduklarını bildirdi. Olağanüstü kurultay kararı tüm il ve ilçe örgütlerine yazıyla duyuruldu. İmamoğlu’ya bağlı delegelerin gönlünü almak ve kendi safına çekmesi için de Özel, 23 Mart Pazar günü ön seçim yapma kararının da değişmediğini kaydetti. Vesselam.
Muhammed Zeki Mirzaoğlu
Araştırmacı yazar